Bir türlü İstanbullu olamayan, İstanbul'da yaşayanların ortak özellikleri

Aşağıda belirtilenler aslında sırf İstanbul'da gözlemlenen şeyler değildir. Hemen hemen her büyük şehirde yaşanan şeylerdir.

• Oturduğu apartmanda camdan halı silkeler, tırnaklarını kesip fırlatır, sigara izmariti atar
• Yere tükürür
• Araba camından pet şişe atar
• Emniyet şeridinden gider
• Şoför camından kolunu uzatarak, yol ister ya da zorla alır.
• Daha sarı ışık yandığında kornaya basar
• Bir kuyrukta nizami duramaz, öne kaynak yapmaya çalışır
• Kaldırımdan değil, asfalttan 
• Kavşakların ortasında kalan yeşilliklerde, sahillerde ve hemen hemen her türlü yeşillikte mangalını yapar

"Emniyet şeridi ya da O....çocukları şeridi"

Kısacası onun için İstanbul'da başka insan yoktur. İstanbul'un en önemli kişisi O'dur ve diğer 14 milyon kişi ondan daha salaktır.

İş Bankası, senin imajını Cem Yılmaz da düzeltemez

Cem Yılmaz, son İş Bankası reklamında oynadı. İş Bankası'nın 88 yaşında olduğunu da vurgulayan reklam da, ilk sahnelerde "bankamıza gelirken önünüzü ililklemenize gerek yok, müsaade edin onu biz yapalım" deniyor.

İşte en gerçek dışı söylem bu.

Benim ve de çevremdekilerin de İş Bankası ile ilgili gözlemlediği şey hep şudur:

Müşteriye en kaba davranan banka olduğu konusunda hemfikiriz. Diğer özel bankalarda olduğu gibi bir performans kriteri olmadığı için İş Bankası çalışanları, rahattırlar, işten atılma endişeleri diğer bankalardaki meslektaşları kadar yoktur.

İş Bankası ayrıca sanıldığı gibi bir devlet bankası değil, kamu kurumlarının ortaklığının bulunduğu kamu ağırlıklı ve borsada da hisseleri bulunan bir banka.

Ama insanımızın algısı, İş Bankası devlet bankasıdır, asla batmaz şeklinde olduğu için her zaman yoğun bir ilgisi vardır. Şubelerinde o devlet dairesi ambiyansını hissedersiniz. 

Herkes pazardan daha fazla pay almak için çalışırken, İş Bankası çalışanlarının da daha motive, kibar ve performans endeksli çalışması gerek. Aksi taktirde, genç nesil asla İş Bankası'nın nazını, niyazını çekmez. 

Atanamayan Ögretmenler Meselesi, Karizması Dağılmış Bir Meslek: Ögretmenlik

Artık hepimiz bıktık şu atanamayan öğretmenler meselesinden. Televizyonda, radyoda, gazetede, sosyal medyada, çevremizde hep bir atanamayan öğretmen konusu dönip duruyor.

Eskiden bu mesleğin bir saygınlığı vardı. İnsanları yetiştiren, yönlendiren, karakter ve meslek sahibi yapan önemli insalardı öğretmenler.

Şimdi ise, KPSS'de ya başarısız olduğundan ya da yeterince okullarda kontenjan olmadığından atanamayan binlerce öğretmenden bahsediliyor. 

Eskiden, öğretmenler öğrencilere kırık not verirdi. Öğrenciler ağlar, sızlardı. Şimdi ise KPSS'de geçer not alamayan ağlayan, sızlayan bi  öğretmen nesli mevcut. Bir mesleğin karizması böyle alt üst edilir.

"Atanamayan Öğretmenler, KPSS"

Burada hata kimde?

Birincisi, hemen hemen her meslekte olduğu gibi ihtiyaçtan daha fazla öğretmenlik bölümü mezunu bulunuyor. Hatta bir de fen-edebiyat fakültesi mezunları da pedagojik formasyon ile öğretmen olma talebindeler.

İnsanımız şunu kabullenmeli: "Üniversitede okudun diye iş bulacaksın diye birşey yok"

Eğer zaten çok başarılı bir tipsen, kazanırsın KPSS'yi girersin KAMU'ya. Ya da yine çok başarılı bir tip olduğuna inanıyorsan, girersin özel sektöre o arada yine denersin şansını KPSS'de.

Kimileri de şunu diyor: "Benim mezun olduğum bölüm için tüm Türkiye'de sadece 3 kişilik kontenjan var, KPSS'yi kazanmak imkansız gibi." 

Bu ne demek oluyor, o bölüm pek para eden bir bölüm değilmiş. 

Devir, serbest piyasa devri. Eğer bir insanın, piyasa değeri varsa. Zaten o iş bulur, merak etmeyin.

Üniversite Harçları Kalktı, Vatandaşın Vergi Yükü Artacak

Hükümet adına konuşan Bülent Arınç, üniversite harçlarının kaldırılığını açıkladı.

Yine, sade vatandaşa vergi yükü çıkaracak bir uygulamaya daha imza atıldı.

Yetişkin yaşa gelmiş bir genç kendi isteği ve arzusu ile Hititoloji, Fotoğraf, Sinema, Mühendislik, Tıp, Hukuk vb. birçok bölümü okuyor.Üniversite zorunlu temel eğitim değildir. İsteyen kişi okur, isteyen okumaz. Okuyan da maddi yüküne katlanmalıdır.

Bence durum şöyle olmalı: Eğer maddi durumu müsait değilse, eğitim kredisi alıp okumalı. Mezun olup işe girdiğinde de devlete borcunu ödemelidir.

Üniversite okuyan kişi, benim hayrıma okumuyor. Kendi ederini, piyasa değerini yükseltip iyi bir maaş almak için okuyor. 

Peki, şimdi neden başkaları üniversite okuyacak diye ben vergi vereyim?

Barış Manço'ya ayıp ettiler, Pepsi Reklamı

Barış Manço, yıllarca çocukların daha eğitimli daha sağlıklı yetişmeleri için çaba sarf etmiş bir sanatçımız.

7'den 70'e programı ile büyümüş olan milyonlarca çocuk var. Hepimize çok güzel örnek olan Barış Manço'nun şarkısının ve sesinin Pepsi gibi çocukların sağlığına zararlı markanın reklamında kullanılmasına ailesi nasıl izin verdi anlamadım.

Bu hayatta, paradan önemli de şeyler var.

Hiç birşey olamıyorsan, politikacı ol

Ülkemizde bir bakanlıkta memur olmak istiyorsanız lise ya da üniversiteye bitirmiş olmanız, kpss ( kamu personeli seçme sınavı)'ye girmeniz ve iyi bir puan almanız gerekiyor.

Ya da özel bir şirkette biraz iyi bir maaş için, iyi bir üniversite eğitimi almış, üstüne master ya da doktora yapmış, birkaç yabancı dil öğrenmiş, iş deneyimi elde etmiş olmanız gerekiyor. Bir de tabii patronun sizi tercih etmesi gerekiyor.

Ama bir milletvekili olmak için ilkokulu bitirmiş olmak yeterli.

İşte milletvekili seçilme şartları...

SEÇİLME YETERLİĞİ

MADDE 10 - Yirmibeş yaşını dolduran her Türk vatandaşı milletvekili seçilebilir.

MİLLETVEKİLİ SEÇİLEMEYECEK OLANLAR

MADDE 11- Aşağıda yazılı olanlar milletvekili seçilemezler:

a) İlkokul mezunu olmayanlar,

b) Kısıtlılar,

c) yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar,

d) Kamu hizmetinden yasaklılar,

e) Taksirli suçlar hariç, toplam bir yıl veya daha fazla hapis veya süresi ne olursa olsun ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanlar,

f) Affa uğramış olsalar bile;

1. Zimmet, ihtilâs, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflâs gibi yüz kızartıcı suçlar ile istimal ve istihlâk kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık suçları, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma veya Devlet ırlarını açığa vurma suçlarından biriyle mahkûm olanlar, 1. (Değişik: 4778 - 2.1.2003 / m.15) Basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile istimal ve istihlak kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık suçları, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma veya Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından biriyle mahkum olanlar,

2. Türk Ceza Kanununun İkinci Kitabının, birinci babında yazılı suçlardan veya bu suçların işlenmesini aleni olarak tahrik etme suçundan mahkûm olanlar,

3. Türk Ceza Kanununun 312 nci maddesinin ikinci fıkrasında yazılı halkı sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa, açıkça tahrik etme suçlarından mahkûm olanlar, 3. (Değişik: 4778 - 2.1.2003 / m.15) Terör eylemlerinden mahkum olanlar,

4. Türk Ceza Kanununun 536 ncı maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında yazılı eylemlerle aynı Kanunun 537 nci maddesinin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarında yazılı eylemleri siyasî ve ideolojik amaçlarla işlemekten mahkûm olanlar.

Müşfik Kenter - Boğaziçi'nde bir garip Orhan Veli

Sesine, sanatına hayran olunan Müşfik Kenter öldü...




istanbul'da
boğaziçi'nde
bir garip orhan veli'yim
veli'nin oğluyum
târifsiz kederler içindeyim.
urumeli hisarına oturmuşum
oturmuş da bir türkü tutturmuşum
istanbul'un mermer taşları
başıma da konuyor martı kuşları
gözlerimden boşanır hicrân yaşları
edâlım,
senin yüzünden bu hâlim
istanbul'un orta yeri sinema
garipliğim, mahzunluğum duyurmayın anama
el konuşur sevişirmiş, bana ne
sevdâlım
boynuna vebâlim
istanbul'da, boğaziçi'ndeyim
bir garip orhan veli
veli'nin oğlu
tarifsiz kederler içindeyim

İstanbul'un Hava Kalitesi Haritası ve Raporları

İstanbul'un Hava Kalitesi

İstanbul'un hava kalitesini gösteren haritayı görmek için aşağıdaki bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz.

İstanbul Hava Kalitesi Haritası