16 Ocak 2013 Çarşamba

Kamu Adına Kovuşturmaya Yer Olmadığına, TÜRKİYE

Kamu Adına Kovuşturmaya Yer Olmadığına

2012 Eylül'de şirket araçlarımızdan birisine ehliyetsiz bir çocuk çarptı. Çocuk, "ehliyetim yok abi, aracın trafik sigortası da yok, kaza tutanağı tutmayalım, ben aracı tamir ettireceğim" diye yalvarınca bizim arkadaşlar da ufak bir hasar olduğundan ve gereksiz derecede iyi niyetli olduklarından sadece çocuğun nüfus cüzdanı fotokopisini ve iletişim bilgilerini almışlar.

Müslüman (!) ve delikanlı (!) olan bu arkadaş beni hiç şaşırtmayarak, ödeme olayından kaçtı.
Biz de savcılığına avukatımız aracılığı ile suç duyurusunda bulunduk. İkili anlaşma yapıldığını ve araca çarpan kişinin sözünü yerine getirmediğini bildirdik. Çocuğun kimlik bilgilerini, aracın plakasını bildirirken çocuğun ehliyetsiz şekilde araç kullanırken kazanın gerçekleştiğini de bildirdik.

Ümraniye Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan gelen aşağıdaki metinde "Kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına" yazıyor. Ayrıca "trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun unsurları yönünden oluşmadığı" gibi daha da saçma bir ifade de yer alıyor.

Kamu adına kovuşturmaya yer olmaması aslında beni ilgilendirmiyor. Ben kendi adıma haciz takibine devam ediyorum. Bir başka deyişle, ben maddi hasarımın peşinde ilerliyorum. Eğer çocuk çulsuz değilse birşeyler alabileceğim. Ben ehliyetsiz araç kullanmanın büyük bir suç teşkil edeceğini ve savcının da kamu adına bu işi takip edeceğini düşünüyordum. Ama vizyon olmayınca olmuyor.

Benim anlatmak istediğim: Bu ülkenin savcısına, ehliyetsiz araç kullanan birisi bana çarptı diyorsun ve yüce/ulu savcı, " Bizim kamu hayvandır, öküzdür, bir halt olmaz bizim danalara. Zaten 80 milyonluk gereksiz bir kalabalığız, çocuk ehliyetsiz dolaşarak doğal seleksiyon mekanizmasını çalıştırıyor" demek istiyor.

Ve tekrar diyorum ki: işiniz mahkemeye, savcıya, avukata kaldıysa Allah yardımcınız olsun ya da çok yukarılarda tanıdığınız olsun.

"Kamu Adına Kovuşturmaya Yer Olmadığına"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder